Başarılı iş kadını, Tanfer Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve The Smile Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Seycan Tanfer de bir hayvan hakları savunucusu olarak hayvanların yaşam haklarına yönelik tüm tehdit unsurlarına karşı acil ve son derece caydırı önlemler alınması gerektiğinin altını çiziyor. Tanfer, “Hayvanlar eşya bir mal olarak görülüyor ve öldürme, zalimce davranış ve işkence karşısında yasal mevzuat yetersiz kalıyor. Ve vicdan sahibi olan herkes gibi bende hayvana şiddet uygulayanlara ve hayvan katillerine caydırıcı cezaların uygulanmasını istiyorum. Bu konuda mutlaka yasada gerekli olan düzenlemeler yapılmalı ve ivedilikle uygulanmalı.” diyor.

Ailelerinin bir parçası olarak gördükleri sevimli patili dostları Goldy ile mutlu bir yaşam süren Seycan Tanfer, “Hayvan hakları bize insan harici hayvanların tümünün ya da bir kısmının kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini söylüyor. Aslında bunu bize ne hayvan hakları yönetmeliğinin ne de her hangi bir kişi ya da yasanın söylemesine gerek mi var! İnsan vasıfları taşıyan her bir bireyin zaten bu bilince sahip olması gerekiyor. Hayvan hakları kavramı, insan harici hayvanların insan amaçlarına uygun düştüğü biçimde kullanılabilecek birer eşya olmadığı, kendi arzuları ve ihtiyaçları olan bireyler olarak muamele görmeleri gerektiği anlamına gelir. Yani bütün canlılar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler. Bunun aksini düşünmek mümkün değildir.” diyor.
Seycan Tanfer hayvanları çok sevmesine rağmen yıllardır süre gelen köpek korkusunu Goldy ile yendiğini söyleyerek dost canlısı köpeklerinin ailelerine nasıl katıldığını da şöyle anlatıyor: “Ailemizin bir parçası olan köpeğimiz Goldy yi sahiplenmemiz ve onunla buluşmamız özellikle benim için çok ilginç oldu. Yaklaşık bir sene önce kuzenimiz Goldy’i yolda terk edilmiş ve korkmuş olarak bulup evine aldı. Ama maalesef evinde bulunan dört köpeğinin Goldy’e saldırması sonucu onu sahiplendirme kararı almak zorunda kaldı. Bize geldiğinde Goldy’i de yanında getirmişti. O gün Goldy ile ilk tanışmam da köpek korkumun yok olduğunu gördüm. Çünkü çok uslu bir çocuktu. Onu alıp tek başıma yürüyüşe çıkardığımda aslında ne kadar insancıl ve sevgi dolu olduğunu gördüm. Ve bizimle kalmasını istedim. Zaman içerisinde onun ne istediğini anlamaya başladım. Bu süre içerisinde onun da karşılıksız bir sevgi içerisinde olduğunu gördüm. Her gün sabah yürüyüşe birlikte çıkıyoruz bana çok güzel yürüyüş arkadaşlığı yapıyor. Her daim beni dinliyor ve kesinlikle sözümün dışına çıkmıyor. Zamanla birbirimize daha çok alıştık. Onu çocuğum gibi seviyorum. Akşam eve geç kalmamak için programımızı ona göre yapıyoruz mamasını ve yürüyüşünü kesinlikle aksatmıyoruz. Bizim için evin küçük çocuğu ve her daim de bize muhtaç küçük bir çocuk olarak kalacak.”
İnsanların hayvanları sevip, koruyup kollaması, sahiplenmesi gerektiğine ve hayvanları bir oyuncak gibi istemediklerinde sıkılıp sokağa atıp terk etmemeleri gerektiğine de değinen Seycan Tanfer, “İnsanların özellikle hayvanları sahiplenmesi için ve onları terk etmemeleri için etrafımıza örnek olmamız ve vicdanlı olmamız gerekir. Onları insanlardan ayırmadan sahip çıkmamız lazım. Çünkü onları asırlar önce evcilleştirdik ve bize ihtiyaçları var. Bir hayvanı sahiplendiğimizde bizimle ömürlük kalacaklarının bilinciyle de sahiplenmeliyiz. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremeyiz. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.” dedi.